Okulda okuduğumuz resmi tarihte, yeniçerileri ; bol bol kazan kaldıran, padişah kellesi alan ve dağıtılması zorunlu olan bir askeri birim olarak gördük. Reha Çamuroğlu , bu romanında Yeniçeri'leri farklı bir bakış açısıyla anlatıyor.
Gayet güzel bir roman, orjinal olarak alın okuyun. Yeniçeri Ocağı, bir sefer sırasında esir alınan ve devşirilen Rus asıllı Petru'nun diliyle anlatılıyor. Daha sonra Petru Sarı Abdullah adını alıyor ve müslüman oluyor. Sıkılarak dinlediğimiz Osmanlı 19. yüzyılındaki olayları (Tanzimat Fermanı, Vakayi Hayriye, Yeniçeri ocağının kaldırılması) heyecanla okuyorsunuz. Okullardaki tarih derslerinde bu tip romanlarla desteklense çok faydalı olur kanaatindeyim.
Romanda ilgimi çeken; Sunni ideolojinin yönetimde olduğu bir imparatorluktaki, en güçlü askeri birimin Bektaşi tarikatına dolayısıyla aleviliğe bağlı olması. Birde iç çekişmeleri okuyunca cidden tarihin bir tekerrürden ibaret olduğu anlaşılıyor.
Filmi çekilse bayağı bir iş yapar.
10 üzerinden 8 diyorum.